Çoban ve keçinin patika yolu kahveye götürdü!

Torlak Çiftliği böyle başladı. “Burası üreten bir yer olsun mu?” cümlesiyle Yalınlığı zenginliği olan işler yaptık. Toprak üretirken, zihin ve beden üretsin diyerek. Hala öyledir.

Geçtiğimiz sene yani 2019 yılı için hayalim şuydu: Sadece Torlak Çiftliği için üretilmiş ürünler! Özel tasarımlar, butik ürünler. Toprağın ritminden, 1250 yaşındaki anıt ağacımız İda’dan ilham alan.

Çiftlikte en temel işimiz daha doğrusu varolma sebebimiz zeytin ağaçlarımızdır. Zeytin ağacının kadim zamanlardaki dostları ise çoban ve keçidir. Bu kadim zamanların sac ayağıdır. Birbirini besleyen, koruyan, kollayan.

Aile dostumuz Alper Ulus, her sohbetimizde kahveyi anlatır. Otuz yıl önce Amerika’da tezgahta espresso satarak başlamış, mesleğine tutkulu, dünyada saygın bir kahve degustatörü ce Pacifica Coffee kurucusu olan bu insandan sürekli dinlediğim bir hikaye vardı. Kahveyi keşfeden Etiyopyalı çoban Kaldi ve keçisi.

Neden kahve?
2019 senesi için özel tasarım ürünlerim olacaksa ve bunların bir hikayesi olacaksa… Keçinin patikasını izlemeliyim dedim. O beni kahve ağacına götürecek.

Bir whatsapp mesajıyla “kafamda ufak ama deli bir proje var. Kahve konulu” diye yazarak başladı bu kahve yolculuğu…

Marka: Blend 1601 nasıl doğdu?
Soyut bir tarifle anlattım. “Kokusu mekanı sarsın. İlk yudumda dilimde, yanağımda ve damağımda dolgun bir tat bıraksın. Kadifemsi ve yumuşak bir içimi olsun. Yuttuktan sonra lezzeti uzun süre kalsın.” Böylece ilk adımları attık. Tüm tecrübesi ve heyecanıyla blend denemeleri yaptı Alper Ulus. Single demlemeler yaptı. Bana denetti. Her defasında çerçeveyi daralttı ve 16 Ocak 2019 günü tamam dedik. Blend budur. İsim düşündüğümde yalın bir çözüm çıkıverdi. O günün anısına Blend1601 ismini koydum.

Bu ürün bizim için sadece bir ürün değil. 30 yıllık deneyimi ile ilk kez paketine imzasını attığı büyük bir heyecan.

Keçi yoluna ağır ağır devam ediyor…

Kahve dost gibidir…

Armağan Portakal